ÇOCUK SUPRAKONDİLER DEPLASE HUMERUS KIRIKLARINDA AÇIK REDÜKSİYON İNTERNAL FİKSASYON YÖNTEMİ İLE KAPALI REDÜKSİYON PERKÜTAN ÇİVİLEME YÖNTEMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Fatih EKŞİOĞLU1, Eftal GÜDEMEZ2, Behçet SEPİCİ2
1Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
2Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Ankara
Keywords: Humerus Suprakondiler Kırık, Perkütan Çivileme, İnternal Fiksasyon, Çocuk.
Abstract
Amaç: Bu çalışmada, çocuk deplase humerus suprakondiler kırıklarının tedavisinde uyguladığımız açık redüksiyon internal fiksasyon (ARİF) ve kapalı redüksiyon perkütan çivileme (KRPÇ) yöntemlerinin sonuçları değerlendirilmektir. Hastalar ve
Yöntem: Yaşları 4 ile 11 arasında değişen, 43 hasta açık redüksiyon internal fiksasyon, 21 hasta kapalı redüksiyon ve perkütan çivileme yöntemleri ile tedavi edildiler. Olguların ortalama takip süreleri 2.6 yıl idi. Olguların fonksiyonel ve kozmetik değerlendirilmesi Flynn kriterlerine göre yapıldı.
Bulgular: Açık redüksiyon ve internal fiksasyon uygulanan olgularda, taşıma açısı değişikliklerine göre %81.39 mükemmel ve iyi sonuç alındı. Fonksiyonel değerlendirmede, %79.06 mükemmel ve iyi sonuçlar alındı. Kapalı redüksiyon ve perkütan fiksasyon uygulanan olguların %80.94?inde taşıma açısı mükemmel ve iyi olarak saptandı. Fonksiyonel değerlendirmede, olguların %80.95’unda mükemmel ve iyi sonuçlar alındı. Her iki grubun karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p>0.05).
Sonuç: Deplase olmuş çocuk suprakondiler kırıkların tedavisinde, KRPÇ yönteminin kırık hattının açılmaması, daha az travma özelliği gibi avantajları olmasına rağmen, kapalı redükte edilemeyen olgularda ARİF yöntemi, kırık hattının gözle görülerek tam bir anatomik redüksiyona izin vermesi, iatrojenik damar ve sinir yaralanma riskini azaltması avantajları ile KRPÇ yöntemi kadar başarılı sonuçlar elde edilen bir tedavi yöntemidir