Cengiz Yılmaz, Alper Gölpınar, Volkan Öztuna

Department of Orthopedics and Traumatology, Medicine Faculty of Mersin University

Keywords: Glukokortikoid/terapötik kullanım; enjeksiyon, eklemiçi; omuz sıkışma sendromu/ilaç tedavisi.

Abstract

Amaç: Subakromiyal steroid enjeksiyonu omuz sıkışma sendromu tedavisinde sık kullanılan bir yöntemdir. Çeşitli çalışmalarda enjeksiyon yerinin semptom düzelmesinde anlamlı etkisi olduğu belirtilmiştir. Bu çalışmada, omuz sıkışma sendromu tedavisinde kortikosteroid enjeksiyonunun yapıldığı yerin tedavi sonuçları üzerindeki etkisi araştırıldı.
Hastalar ve yöntemler: Çalışmaya, en az üç aylık omuz ağrısı yakınmasıyla başvuran 30 hasta (18 kadın, 12 erkek; ort. yaş 52; dağılım 23-67) alındı. Yakınmalar 19 hastada sağ, 11 hastada sol omuzdaydı. Ortalama semptom süresi 11 ay (dağılım 3-48 ay) idi. Muayenede tüm hastalarda pozitif sıkışma bulgusu saptanırken, instabilite ve rotator kılıf hasarına rastlanmadı. Tüm omuzlar manyetik rezonans görüntüleme ile incelendi. Hastalar rastgele seçimle eşit sayıda üç gruba ayrılarak, tek doz 40 mg metilprednizolon asetat sırasıyla subakromiyal boşluğa, deltoid kası içine ve gluteal kas içine enjekte edildi. Tedavi öncesinde ve tedaviden üç ay sonra olmak üzere fonksiyonel değerlendirme Constant skoru, klinik değerlendirme görsel analog skala (GAS) ile yapıldı.
Bulgular: Tedavi öncesine göre, subakromiyal ve deltoid enjeksiyonlarıyla hem Constant hem de GAS skorlarında anlamlı düzelme sağlanırken (p<0.003), gluteal enjeksiyonla sağlanan düzelme anlamlı bulunmadı (p>0.05). Bununla birlikte, gruplar arası karşılaştırmada, enjeksiyon yerinin tedavi sonuçlarında anlamlı farklılık yaratmadığı görüldü.
Sonuç: Tekrarlayan subakromiyal steroid enjeksiyonlarının rotator kılıf tendonları üzerindeki olası zararlı etkileri göz önünde bulundurulduğunda, deltoid içi enjeksiyonlar da uygun bir seçim olabilir.