Diabetes mellitus tendon yırtığı sonrasında supraspinatus kasının yağlı dejenerasyonunu hızlandırır: Sıçanlarda deneysel çalışma
Baver Acar1, Özkan Köse1, Güneş Aytaç2, Serra Öztürk2, Asiye Kübra Göksu3, Gamze Tanrıover3, Muzaffer Sindel2
1Department of Orthopedics and Traumatology, University of Health Sciences, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey
2Department of Anatomy, Akdeniz University Faculty of Medicine, Antalya, Turkey
3Department of Histology and Embryology, Akdeniz University Faculty of Medicine, Antalya, Turkey
Keywords: Diabetes mellitus; yağlı dejenerasyon; oil red O; peroksizom proliferatör aktive edici reseptör gamma; rotator manşet yırtığı; supraspinatus kası.
Abstract
Amaç: Bu çalışmada, sıçanlarda tam kalınlıkta supraspinatus (SS) tendon yırtığı sonrasında diabetes mellitus (DM)’un intramusküler yağlı dejenerasyon üzerindeki etkisi değerlendirildi. Gereç ve yöntemler: Çalışmaya taklit grubuna (n=6), kontrol grubuna (n=6) ve deney grubuna (n=12) randomize edilmiş 24 erişkin erkek Wistar Albino sıçanı (yaş, 18-24 hafta; ağırlık, 320-380 g) dahil edildi. Streptozotosin enjeksiyonu sonrası her ölçümde açlık kan glikoz seviyeleri ?250 mg/dL olan sıçanlar DM’li kabul edildi. Çalışmanın yedinci gününde, deney ve kontrol gruplarındaki sıçanların SS kasları tam kat kesildi. Tüm hayvanlara cerrahi işlemden dört hafta sonra ötanazi uygulandı ve SS kasları tamamen çıkarıldı. Supraspinatus kasındaki yağlı dejenerasyon histolojik ve immünhistokimyasal olarak oil red O ve peroksizom proliferatör aktive edici reseptör gamma (PPAR-g) boyaması ile histolojik skoru (H-skor) ve kantitatif yöntemler kullanılarak değerlendirildi.
Bulgular: Deney grubunun SS kaslarının tüm bölgelerinde kontrol ve taklit gruplarına göre daha yoğun oil red O ve PPAR-g boyaması gözlemlendi (p<0.05).
Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, DM’nin SS tendon yırtığı sonrası intramusküler yağ dejenerasyonunu hızlandırdığını gösterdi. Konservatif tedavi için seçilen rotator manşet yırtığı olan diyabetik hastalarda yağlı dejenerasyon yakından izlenmelidir ve erken cerrahi tedavi bir seçenek olarak düşünülmelidir.