Lokman KARAKURT, Erhan YILMAZ, Erhan SERİN, Ömer AYHAN

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Elazığ

Keywords: Perkütan Çapraz Çivileme, Suprakondiler Humerus Kırığı, Ulnar Sinir Felci.

Abstract

Giriş: Çalışmamızda, humerus tip III suprakondiler kırıklı olguların kapalı redüksiyon ve perkütan K-teliyle tespit yöntemiyle tedavisi sonrası karşılaşılan ulnar sinir lezyonları retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar ve
Yöntem: Kliniğimizde 1995-1999 yılları arasında yerdeğiştirmiş suprakondiler humerus kırıklı 32 çocuk olgu, kapalı redüksiyon ve perkütan çapraz çivileme yöntemi ile tedavi edildi. Ameliyat öncesi nörolojik muayenesi normal olan 4 olguda ameliyat sonrası ulnar sinir lezyonu saptandı. Olguların hepsi erkekti ve yaşları 3 ile 11 arasındaydı. Klinik muayenede intrinsik kas fonksiyon kaybı ve ulnar sinir dermatomunda duyu kaybı en sık karşılaşılan bulgulardı. EMG’de 3 olguda total aksonal dejenerasyon, bir olguda parsiyel aksonal dejenerasyon saptandı. Hiçbir olgumuzda posterior yerleşimli medial K-teli ve hızlı ilerleyen tipte ulnar sinir felci saptamadığımızdan erken dönemde eksplorasyonu düşünmedik. Olguların sadece fizik muayene ve EMG ile gözlem yapıldı.
Sonuçlar: Üç olguda 2-3 ayda motor ve duyu fonksiyonları tamamen düzelirken, bir olguda 1 yılın sonunda motor fonksiyon tam ancak minimal hipoestezi mevcuttu.
Tartışma: Suprakondiler humerus kırıklarının kapalı redüksiyon ve perkütan çapraz çivilenmesine bağlı gelişen ulnar sinir lezyonu genellikle kendiliğinden düzelebilen bir komplikasyondur.