Gelişimsel kalça displazisi tedavisinde çimentosuz total kalça protezi uygulamalarımızın orta dönem sonuçları
Mehmet Nurullah Ermiş1, Bülent Dilaveroğlu1, Özgün Erçeltik1, Ümit Tuhanioğlu1, Eyüp Selahattin Karakaş1, Mehmet Oğuz Durakbaşa2
1Department of 2nd Orthopedics and Traumatology, Baltalimanı Metin Sabancı Training and Research Hospital, İstanbul, Turkey
2Department of 2nd Orthopaedics and Traumatology, Haydarpaşa Numune Education and Research Hospital, İstanbul, Turkey
Keywords: Gelişimsel kalça displazisi; femur başı otogrefti;total kalça artroplastisi.
Abstract
Amaç: Gelişimsel kalça displazisi (GKD)’ne sekonder gelişen kalça osteoartritli hastaların, çimentosuz total kalça artroplastisi (TKA) ile tedavileri sonrası kalça restorasyonunun sonuçları ve ekstremite boyları değerlendirildi.
Hastalar ve yöntemler: Şubat 1996 ile Eylül 2001 tarihleri arasında 55 hastanın (2 erkek, 53 kadın; ort yaş 48.5 yıl; dağılım 37-60 yıl) 65 kalçasına GKD’ye sekonder gelişen koksartroz nedeniyle çimentosuz TKA uygulandı. Hartofilkidis sınıflamasına göre 20 kalça tip I (displazi), 27 kalça tip II (subluksasyon), 18 kalça tip III (dislokasyon) olarak değerlendirildi. Asetabuler komponentlerin tamamı orijinal anatomik bölgeye yerleştirildi. Yedi kalçaya asetabuler örtümü artırma amacıyla femur başı otogrefti kullanıldı. Hastalar klinik ve radyolojik olarak değerlendirildi.
Bulgular: Bütün hastalar 7-12 yıl takip edildi. Ameliyat öncesi ortalama Harris skoru tip I kalçalarda 52.5, tip 2 kalçalarda 48.41, tip III kalçalarda 45.28 idi. Son muayenede ortalama Harris skoru tip I kalçalarda 89.65, tip II kalçalarda 87.44 ve tip III kalçalarda 83.28 olarak hesaplandı. Ameliyat öncesi ve sonrası skorlamalar arasındaki fark anlamlı idi (p=0,0001). Ameliyat öncesi 26 hastada (%47.27) hafif aksama (uzunluk farkı 3 cm) vardı. Ameliyat sonrası ve son kontrolde dört hastada (%7.27) ileri derecede aksama vardı. Bütün hastaların aksama durumundaki bu düzelme anlamlı bulundu (McNemar’s test p=0.0001). Altı kalçada aseptik gevşeme saptandı. Yedi hastada femur başı otogrefti superiyor asetabuler defekt için kullanıldı. Tip III kalçalardan sadece ikisine (%3.07) femoral kısaltma osteotomisi uygulandı.
Sonuç: Standart kalça artroplasti tekniklerine ek olarak, GKD’li hastalarda; yapısal kemik otogrefti kullanımı, asetabuler komponentin medializasyonu ve gerçek asetabuluma yerleştirilmesi başarılı orta dönem sonuçlar için önemli faktörlerdir.