Murat Arıkan1, Güray Togral1, Aşkın Esen Hastürk2, Erdem Aktaş1, Şafak Güngör1

1Department of Orthopedics and Traumatology, Oncology Training and Research Hospital, Ankara, Turkey
2Department of Neurosurgery, Oncology Training and Research Hospital, Ankara, Turkey

Keywords: Küretaj; osteomiyelit; retrospektif çalışmalar; sakrum.

Abstract

Amaç: Bu çalışmada benign ve malign sakrum tümörleri ve enfeksiyonları olan, tek merkezden 73 olgunun klinikopatolojik özellikleri ve tedavi yöntemleri değerlendirildi.
Hastalar ve yöntemler: Temmuz 1991 - Aralık 2013 tarihleri arasında tedavi edilen ve sakral bölgede benign, malign tümörü ve enfeksiyonu olan 73 hasta (42 erkek, 31 kadın; ort. yaş 48.9 yıl) 25.4 ay ortalama takip süresi ile geriye dönük olarak incelendi ve literatür incelemesi yapıldı. Otuz altı hasta cerrahi yöntemle tedavi edilirken 37 hasta medikal yöntemle tedavi edildi. Elli dört hastaya malign, 19 hastaya benign veya enfeksiyöz tümör tanısı konuldu.
Bulgular: Malign tümörlü 54 hastada 20 hasta ile metastaz en yaygın tanı iken, bunu 11 hasta ile kordoma ve 10 hasta ile multipl miyeloma takip etti. Yaygın benign lezyonlar dört hastada osteomiyelit ve üçer hastada dev hücreli t ümör ve schwannoma idi. Lokal nüks %50’lik oran ile en sık kordoma ve kondrosarkoma grubunda görüldü. Beş metastatik hastalıklı, bir kondrosarkomlu ve bir kordomalı olmak üzere yedi hasta takiplerde kaybedildi. Sakral rezeksiyon sonrası yedi hastada üriner ve anal inkontinans gelişirken, dört hastada derin ve iki hastada yüzeyel enfeksiyon bildirildi.
Sonuç: Malign sakral tümörlerde yüksek komplikasyon oranları nedeniyle parsiyel veya total sakrektomi ile geniş rezeksiyonlar uygulamalıyız. Sakrektomi sonrası olası bir nüks riskine karşı kordoma ve kondrosarkoma hastaları yakından incelenmeli ve bu sırada sinir kökleri mümkün olduğunca korunmalıdır. Sakral lokalizayonda yüksek nüks oranları nedeniyle benign tümörlerde agresif küretaj ile adjuvan yöntemler birleştirilmelidir.